Açıklama
Toplumsal dünyamız baş döndürücü bir hızla değişiyor. Değişim dalgası hem sosyoloji disiplinini hem de sosyoloji ile yeni tanışan genç kuşakları etkiliyor. Bugünün öğrencileri, bir önceki kuşaklara oranla bilgiye çok daha çabuk erişebiliyorlar. Fakat sosyolojik perspektifi yaşantılarına uygulama konusunda enformasyon çağının getirdiği kimi sorunlarla karşı karşıya kalıyorlar. Bir yandan kendi belirledikleri koşullarda sosyolojik bilgiyle ilişki kurmak bir yandan da teorinin günlük yaşamlarını anlamlandırmada nasıl bir rol üstlendiğini deneyimlemek istiyorlar. Bir başka ifadeyle, sosyolojiye giriş derslerinin hayatlarında neye karşılık geldiğinin (hayatlarına nasıl dokunduğunun) gösterilmesini arzu ediyorlar. Böylesine zorlu ama bir o kadar keyifli bir uğraşı, sosyolojinin en çok bilinen düşünürlerinden biri olan George Ritzer’den daha iyi kim gerçekleştirebilir ki?
Toplumun McDonaldlaştırılması kitabıyla çığır açan Ritzer, yıllara yayılan sosyoloji çalışmalarını öğrenciler ve bu alana meraklı olanlar için ustalıkla bir araya getiriyor. Yazar hem klasik sosyoloji kavramlarına ve teorilerine ışık tutuyor hem de günümüzün en can alıcı toplumsal gündemlerinden küreselleşme, tüketim kültürü ve internet başlıklarını odağına alıyor. Karmaşık sosyolojik olguları, güncel örnekler ışığında titizlikle inceliyor. İçinde yaşadığımız dünya ile sınıfta öğrenilenler arasında köprü kuran yazar, öğrencileri sosyoloji şemsiyesinin altında eşsiz bir diyaloğa çağırıyor. Yalnızca teorileri ve düşünürleri aktarmakla kalmıyor; onlardan yola çıkarak toplumu ve toplumsal değişimi anlamaya davet ediyor.
Ritzer’in sosyoloji tahayyülü uluslararası siyasetten kültürel çatışmalara uzanan farklı disiplinlerden yararlanıyor. Toplumsal cinsiyet faktörünü, sosyalleşme pratiklerini, örgütlenme biçimlerini, sapma ve suçu, dini inanışların sosyolojik kökenlerini, toplumsal tabakalaşmayı ve çok daha fazlasını anlamayı ve sorgulamayı hedefleyen bir perspektif sunuyor. Yazar bu perspektife uygun bir biçimde kitabını dizayn ederek, her bölümde öğrenme hedeflerine, konu özetlerine, anahtar terimlere, araştırma verilerine ve tablolara yer veriyor. Bir yandan her bir konu başlığında temel çerçeveyi analitik bir biçimde aktarırken, bir yandan sosyolojik bilgiyi, kişisel ve toplumsal tecrübelerimizden hareketle açıklayarak konu başlıklarını anlaşılır kılıyor. Tüm bu özellikleriyle Sosyolojiye Giriş yalnızca sosyoloji öğrencilerine değil, dünyayı anlamak ve sorgulamak isteyen herkese hitap ediyor.