Açıklama
İlk romanı Karnından Konuşanın Öyküsü ile günümüz İngiliz romanının en önemli adlarından biri olan Pauline Melville, Güney Amerika’nın savanalar ve ormanlarla kaplı ülkesi Guyana’nın farklı kültürlerini, ırklarını, girift yaşam tarzını değişik bireylerin ruh dünyalarındaki labirentlerde dolaşarak anlatıyor. Yerli ve Batılı kültürlerin trajik sonuçlar doğuracak ölçüde birbirlerini yanlış anlamayı sürdürüşlerini yeniden keşfediyor. Guyana’nın yaşamını bütün renkleri, kokuları, sesleriyle efsanelerin potasında eritirken, savana-kent-orman eksenindeki canlı betimlemelerini göz kamaştırıcı bir mozaik içinde sergiliyor.
Şehvet, korku, dinsel baskı, felaketin eşliğinde yaşanan şiddetli tutkular lirik bir üslupla anlatılıyor romanda.
Karnından Konuşanın Öyküsü’nde, iki kardeşin, Beatrice ile Danny’nin 1919 Güneş tutulması sırasında yaşadıkları tutkulu ilişkiden doğan çocukları Oğulcuk; yerlilerin “dev çekirge” dedikleri Peder Napier; savanaların tozlu yaşamı ile kent yaşamı arasında gidip gelen Chofy ile İngiliz sevgilisi Rosa kolay kolay akıldan çıkmayacak portreler.
Bu baş döndürücü öyküde Melville trajedi ile komedinin, büyü ile akılcılığın, tensel sıcaklık ile soğuk entelektüel gözlemin sıradışı bir sentezini kurarken; kurumların, mitlerin, batıl itikatların yüzyıllar boyunca insanoğlunun önüne yığdığı engelleri delmeyi başarıyor.