Açıklama
İnsan neden kendisinden kaynaklanan sorunları aşıp geleceğe güvenle bakamaz?Neden bunca bilgiye, bilimsel gelişmeye ve tarihsel deneyime karşın sürekli hatalar yapıp durur? Üstelik sonradan “bu nasıl yapılabilir” diyeceği türden hatalar. Aklın yolu birse, sürekli iyiden, doğrudan söz eden insan neden hep kötülüklerin kaynağı olur?
Daha önce yayımladığımız “Mutsuzluk Klavuzu”nda mutsuz olmaya azmetmişlere rehberlik eden Watzlawick, burada da aynayı biz insanlara tutuyor. Bilimsel çalışmalarıyla uluslararası ün kazanmış bir psikolog olan Watzlawick, birkimi genel ve ortak gündemlere de taşıyabilen ender bilimcilerden. Bu kişiliğinin bir örneğini oluşturan bu kitabında, büyük dil ve mizah ustalığıyla işlediği nice dokundurmalarla, kimsenin yabancısı olmadığı en insani davranışlarımızı sorunlarımızın baş kahramanı yapıyor. Kendinden başka güveneceği dalı olmayan insanın yine en çok kendine karşı dikkatli olması gerektiğini gösteriyor.
Tehlike çevremizde “iyilik” suretinde kol geziyor. İyinin ve doğrunun temsilcileri kendi iyilerine mutlak anlamda inanarak çözümlerini diğer insanlara dayatıyorlar; onların kendi iyilerini tabi olmalarını istiyorlar. Kendi çözümlerini uygulamaya karar verdikten sonra da zaaflara, uzlaşmalara, belirsizliklere tahammül edemiyorlar. Genelin yararı uğruna tek tek insanların, azınlıkların ve “tartışılmaz gerçeği” hâlâ göreyemyenlerin canını yakmaktan çekinmiyorlar. İşte bu iyilik düşkünlerinin ürettiği topyekün çözümlerin insanları ne tip çıkmazlara karşı hepten çaresiz olmadığımızı ve geçmişte insanların bunlara teslim olmadığını da…
İnsanın derin sularını tarayan bir psikoloğun acımasız, ama umutlandırıcı bir eleştirisi “İyideki Kötü”