Açıklama
1960’lı yılların ikinci yarısı, 1961 Anayasası’nın göreceli özgürlük ortamı ve 1968’de dünyada hâkim olan mücadele iklimi, kendilerini yurtsever idealist olarak tanımlayan havacı subayları da derinden etkiledi. Dünya çapında yaygın antiemperyalist kurtuluş mücadeleleri de onları oldukça heyecanlandırıyordu. Öğrenci iken Marksizm ile haşır neşir olanların sayısı üç beş kişi ya var ya yoktu. Ülke sorunlarına kafa yoranlar için genel olarak Kemalizmin antiemperyalist ağırlıklı yorumu etkili idi.
Saffet Alp bu süreçten etkilenen devrimci subaylar tarafından kurulan “Hava Kuvvetleri Proleter Devrimci Örgütü” ve dolayısıyla THKP-C’nin kurucularından biridir.
Kızıldere’de yaralı olarak dışarı çıkmasına, başına sıkılan bir mermiyle katledilmesine rağmen, onun subay olmasını hazmedemeyenler karnının bir bölümünü süngüyle parçaladılar.
Saffet Alp’in annesi, 40 yıldır unutamadığı evlat acısını yüreğinde yaşayan bu olağandışı kadın gururla şunları söylüyor: Benim oğlum yaralıyken bile aman dilemedi onlardan.
THKP-C davasında yüzün üzerinde Havacı subay yargılandı. Bu kitap biraz da onların öyküsüdür.