Açıklama
Artık çığırından çıkan “seyretme kültürü” karşısında “duyma” ile yeni bir ilişki kurulması gereğinden yola çıkan Joachim E. Berend, kitabının hedefini “başlangıcından bugüne kadar tüm cazı kapsamak” olarak koyuyor. Çoğu müzik eleştirmemlerinin tersine tek bir stil üzerinde yoğunlaşmıyor; bilgisini, sadece bir tür müzikle duygusal ilişkiye girerek geliştirmek yerine duyguyu ve bilgiyi sürekli sınamak, sorgulamak ve yenilemek gerektiğine inanarak ragtime’den postmodern caza kadar tüm akım ve stilleri, solistleri, grupları armonik cazı kadar günümüzün elektronik müziğine de saygı duyuyor; elektronik tınıların cazdan rhythm-blueas’a, rock’tan pop’a tüm müzik stillerini etkilemesini modern insanın duyum ihtiyacının da elektronikleşmesinin göstergesi olarak görüyor; ve görüşünün kanıtlarının “…bunun, toplumun bütün katmanlarını, bütün sınıfları kesen bir gelişme olmasında; kenar mahallelerden gettolara, entelektüel dünyanın müzik festivallerine kadar…” yayılmasında buluyor. Ayrıca hem incelediği dönemlerin hem de cazın yaratıcısı olan siyahların toplumsal gerçeklerini göz önünde tutarak yapıyor bu incelemeyi. “Modern iletişim toplumunda bilgi inanılmaz bir hızla yayılırken ülkeler ve kültürler arasındaki mesafe de giderek azalıyor; müzisyenler sürekli farklı tınılar, melodiler, gürültüler ve seslerle ‘müzikal bilgi bombardımanı’ altında yaşıyorlar. Etkilenmek kaçınılmazdır, hepsini dinliyoruz” diyen ünlü bir caz ustasından alıntı yaparak cazı evrensel bir çerçeveye oturtuyor. Cazın yazarı büyüleyen yanı, hem bir kolektifin hem de bireyin müziği oluşu. “Aynı anda her ikisi de olabilmesi cazın özüne dair çok şey anlatır,” diyor ve ekliyor: “Bu özellik cazın modern insanın sosyal durumunu anlatan özgünlüğüdür.” Bu müzik tarzını yüzyılın manevi değerleri arasında görmek gerektiğine, “cazın insanlığı”nın pek çok caz ustası tarafından paylaşıldığına dikkat çekerek, “Eğer bu kitabın sayfalarında böyle bir şey hissediliyorsa mutlu olurum” diyor. İlk baskısı 1953’te üç yüz sayfa olarak yapılan kitap, tüm dünyada gördüğü büyük ilgi sayesinde onlarca kez basıldı ve her baskıda gelişerek bugün beş yüz sayfayı aştı. Hemen tüm dillere çevrilen bu başyapıtı Türkiyeli müzikseverlerin de ilgiyle okuyacağına inanıyoruz…”Yüzyılımızda, duymanın mucizesine Berendt kadar nüfuz etmiş hiç kimse yoktur.” Dük Arnold Keyserling”Berendt, yeni sorular sormayı ve eskimiş cevaplarla yetinmemeyi başaracak insanlara seslenir.” Ander Ritti”Yapıtlarına ve bu yapıtların yazarına hayranlık duyuyorum; dinlemenin büyüsünün bizi evrenin çekirdeğine yaklaştırdığına dair kanaatlerimi doğrulayan bir gönül dostu Berendt.” Yehudi Menuhin