Açıklama
Ses tonu bir harikaydı, meleksi bir sesti onunki, duyanı ağlatırdı. Büyük ayinlerde ya da törenlerde duanın giriş bölümünü okurken tüm kiliseyi titretir, dinleyen herkesin adeta içine işlerdi. Duası, yakarışı, kiliseden taşar gölün üstünde asılı kalır, dağın eteklerine konardı. Hele ki cuma ayinlerinde okunan “Tanrım, Tanrım, beni neden terk ettin?” duasına sıra geldiğinde tüm köy halkını poyraz ayazı esmiş gibi bir titreme alırdı. Adeta nesiller boyu annelerin kederlerini dibine bıraktığı o eski çarmıhtaki heykelin içinden Efendimiz İsa Mesih’in sesi işitilir gibi olurdu.
Unamuno romanında göze çarpan ilk özellikler, Paz en la guerra [Savaşta Barış] hariç tutulursa, manzara tasvirlerinin olmaması, gelenek göreneklerden pek bahis edilmemesi, karakterler arası diyaloğunsa canlı bir şekilde yer almasıdır. Unamuno tüm gayretini, kişilerin ölümsüzlük kaygıları ve kendilerini tanıma isteğinin yol açtığı iç dünyalarında yaşadıkları dramlarını yansıtmaya vermiştir. Onun romanı, kendilerini keşfetmeye yardımcı olma niyetini taşımaktadır. Unamuno şunu ifade eder: “Çok derin konuları ele almak için konu çok da gerekli değildir aslında. Çünkü gerçek romanların finali yoktur. Yazdığım tüm romanlar bir mutlak sonuçla bitmediği için mutsuz olan okur benim okurum olmaya layık değildir. Bitmiş olan mükemmeldir, ölümdür. Ama hayat son bulmaz.”