Açıklama
Doksanlı yıllarda meydanlarda en çok duyulan sloganlardan birisi: “… değil, çetelere barikat” sözleriydi. Üç noktanın yerine bazen emekçi, bazen öğrenci, bazen halk yani bozuk düzene terslenen kim varsa onun adı getirilerek haykırılırdı. Son zamanlarda bu slogana hemen hiçbir eylemde rastlanmıyor. Nedeni çetelerin temizlenmiş olması değil, devletle hiç olmadığı kadar özdeşleşmiş olması. Devlet, televizyon dizilerinden alıştığımız, pavyon localarında silahını temizleyen, kumarhane masalarında racon kesen, sokak aralarında külhanlık yapan mafya bozuntularının diliyle yönetiliyor. Hukuk, liyakat, yasalar önünde eşitlik ve yurttaş hakları artık güç mücadelesinin ideolojik ve stratejik araçları bile değiller. On üç iktidar yılının Türkiye’ye bıraktığı en ağır bilanço işte bu çete devletin yaratmak istediği çete toplumudur. Arkadaşlarımızı öldüren, hak aramanın meşru yollarını kapatan, hayatlarımızı değersiz gören; boş toprak gördüğü yerde rant, ağaç gördüğü yerde beton, kadın gördüğü yerde cinayet üreten karanlık düzenin yaratıcıları, kendi varlığını sürdürmenin ötesinde hiçbir insani ilkeye dayanmayan, gürül gürül yayılan faşizmin de yaratıcılarıdır. Aydınlık yüzlü yoldaşımız, karanlığa direnen, güzelliği çoğaltan arkadaşımız Bahadır Grammeşin’i aramızdan alan çeteyi semirten bu düzene karşı mücadele, mahalle kahvelerinde, kuytu sokaklarda, kaldırım kenarlarında, okul kantinlerinde üreyen faşizmle mücadeledir.